Kırgızların geçmişlerine ait olan göçebe yaşantılarının sonucu olarak, geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını biliyor olmalısınız. Kırgızlar için önemli bir geçim kaynağı olmalarının dışında, bazı hayvanların kültürlerinde değerli yere sahip olduğunu da biliyor muydunuz? Bu hayvanlar: keçi, sığır, deve, at ve koyundur. Onlar için Tört Tülük kavramını kullanmışlar ve hatta bu hayvanların koruyucu pirleri olduğuna inanmışlar. Sahip oldukları hayvanların artmasını isteyen insanlar ise bu pirlere dua ederlermiş.
Kırgızlar, Tört Tülük kavramı içerisinde yer alan bu hayvanlar arasından bir tanesinin evlerinin uğuru ve bereketi olduğuna inanırlarmış. Evlerinin bereketi olarak kabul ettikleri bu hayvanı, Töl başı olarak adlandırmışlar. Bu hayvanlarını öldürmezler veya satmazlarmış. Eğer evlerinin uğuru olarak kabul ettikleri bu hayvandan vazgeçecek olurlarsa, tüm varlıklarını kaybedeceklerine inanırlarmış. Yine, bu hayvanlarla ilgili farklı inanışlara ve uygulamalara yer verildiği de biliniyor. Örneğin, başlarına gelebilecek bazı kötülüklerden korunmak için o hayvanlara ve hayvanların eşyalarına zarar vermemeleri gerektiğine inanmışlar.
Kırgızlara ait masallarda, efsanelerde ve destanlarda da bu hayvanlara sıkça yer verdiklerini görüyoruz. Tüm bunların yanı sıra, başlık parası Tört Tülük içerisinde yer alan hayvanlardan biriyle ödenirmiş; doğum, düğün gibi önemli ve mutlu günlerinde yine bu hayvanlardan birini kurban etmeyi tercih ederlermiş. Görüldüğü gibi Tört Tülük Kırgız kültürünün önemli bir parçası olmuş. Doğumdan ölüme, sosyal yaşamlarından inanışlarına kadar her anlarına bu hayvanlar eşlik etmiş. Anlayacağınız, Kırgız kültürünü Tört Tülük kavramından ve bu kavrama dayanan inanışlardan bağımsız düşünebilmemiz pek de mümkün görünmüyor.